30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni hayat

aşk, yaşamak...

beklemek..
emek harcamak..
sevmek...
sevilmek...
büyütmek...

aşkı büyütmek,
önce sevgiyi büyütmek...
sonra emeği büyütmek..
şimdi bir çocuğu büyütmek...


12 Ağustos 2009 Çarşamba


Bugün 12 Agustos 2009...

Anneannemin ölüm yıldönümü canım toprağa gireli iki yıl doldu... İki koca yıl neler değişti ben ümit ile tanıştım evlendim ve şimdi hamileyim 12 haftalık.. Günün sayısı 12 sanırım... Canım anneannem evlenmeyin ,oturun benle derdi.. O yüzden evlendiğimde yanımızda olmadığına çok içerlemedim belki üzülürdü falan insanın içi erirdi.. Onun mutlu yeşil gözlerinde bir mutsuzluk görsem üzülürdüm.. Ama hep iyimserdi, hep iyiydi, Allahrahmet eylesin.. Mezarında rahat yatsın.. Onun için bu akşam ümidime kek yapacağım.. Ruhune gitsin..

Şimdi benim karnımda minicik bana muhtaç bir canlı var.. Kimileri ölüyor, kimileri doğuyor.. Hayat devam ediyor... Sırasıyla ksımeti olanlar bu dünyadan nasibi alıyor... İşte anneanneciğim beni büyüttü kocaman bir kadin oldum da ben bi de çocuğum olacak.. benim annem de anneanne olacak... Henüz tabiki cinsiyetini bilmiyoruz ama yarın doktoarda zeka testimizi yapacağız... İnşallah bütün testler iyi çıkar..

Bugün Şükran Ablamın da doğum günüydü.. Kuzenim, teyzemin kızı, onun da doğduğu gün, o da çok severdi anneannemi.. Onun da doğum günü kutlu olsun!!!

buraya takılıyorum..
birde
Hayat garip,
Yaşamak eğlenceli,
Yaşamak bir sallantı
zaman geliyor zaman geçiyor
Akıp gidiyor
Anımızı unutmadan yeni günlere merhaba...

20 Temmuz 2009 Pazartesi

beni kalbimden vurdu..




Bizim hikayemiz nasil basladi...
















Rüya gibiydi herşey.. Aklım başımda değildi... İçmiyordum ama sarhoş oluyordum..
Gülümsememi tutamıyordum.. Gözlerimi ondan alamıyordum..

Gitmesini istemiyordum..

Elini tuttum sıcacıktı, koluna girdim güven doluydu
Yürüdük boş sokaklarda....

Yüzümüze vuran soğuktu
ama denizden esen meltem gibi tatlı geliyordu...
Deniz kenarında o çılgın yağmurun altında
gece vakti
savrulan şemsiyemizin altında
denizin o tuzlu kokusuyla



öpüşen bizdik..




Bu aşk böyle başladı...




19 Temmuz 2009 Pazar

hayat değişiyor..




Selamlar.. Uzun zaman oldu yazmayalı.. Daha doğrusu yazamayalı...:)


En son 13 Haziran 2009 Tarihinde aşkımla Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezinde evlendik... Önceki gecesinde de Kına Gecesi oldu... Çok harika bir dönemdi çok heyecanlıydım.. Kına Gecesi, Nikah, Ardından imam.. Hepsi çok değişik duygular getiren olaylardı.. Christin, Martin ve çok şeker çocukları da gelmişti. Acayip bayıldık çocuklara ne kadar güzel dedik..Sevdik içimiz gitti... 20 Haziran 2009 'da düğünümüz de harika geçti... Kütahya'da görülüp görülebilecek en nezih en kibar yasemin kokulu havuz başı düğününü yaptık. Amcamlar, Mehmet Ünallar, Tülin Teyze... Fikriye Teyzem.. Herkes geldi.. Harika bir düğündü.. Şimdi düşününce rüya gibi geliyor...


Bu arada nikahta Teyzem ben şimdi bi adet yapacam diyip Christin'in oğlunu kucağıma oturttu.. Bunu gören annem (Ümit'in annesi) hemen onu kaldırıp Christin'in kızını oturttu...:))


Bu adetin anlamı neymiş bi internetten araştıralım:


genel kanı çok çocugunun olması, erkek çocuk oturtulması, bereket soyun devamının sağlanması, ilk çocugun erkek olması vs.


devam edeceğim.....




24 Mayıs 2009 Pazar

hatırla

Bütün konulardan bağımsız olarak günümüzde çok iyi bir şekilde hatırlanması gereken bir konu.. Atatürk'ün gençliğe hitabesini paylaşmak hatırlamak istedim..

GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927

5 Mayıs 2009 Salı

gezdik..


1-3 Mayıs 2009
Gezdik, Eğlendik, Yedik, İçtik, Alış veriş Yaptık..
1 Mayıs'ın tatil olması en çok bize yaradı 3 gün içinde iyi yol katettik kırmızı arabamız Cafer bizi gezdirdi.. bol bol da alışveriş yaptık.. Evlilik öncesi evimizde ne eksikse yol üstünden topladık..
Harika bir yol: İzmit'ten başlayıp, güzel Gölcük Değirmendere kıyılarından sakin ve düzenli yalova --burada süper bir özdilek mağazası var-- ardından yeşil teknoloji Bursa--IKEA'da saatlerce kaldık, hava kararmaya başayınca UCOS beni zorla çıkardı--, kaliteli mobilya kenti İnegöl--aradığımız mobilyaları bulduk-- ve virajlı Bozöyük ardından restore edilmiş şahsa özel odaları ile eski konak restoran ve klas porselenli Kütahya...
3 gün Çok eğlendik...


Ertesi gün... UCOS'un doğumgünü 2 Mayıs!!... Geceden başlayıp 24 saat gezdik, güldük, evde pasta yedik... TCDD katkılarıyla Yeniden vizyona giren "Devrim Arabaları" filmine gittik. Başımı omzuna yaslayıp O bizim de içinde olduğumuz sektörün çalışanı iki türk mühendis oalrak yıllar sonra bile hiçbirşeyin değişmediğini gördük.. Üzüldük, acı verici oldu..



Ertesi gün daha çok şeyler oldu devam edecek... :)





30 Nisan 2009 Perşembe

Koşturmaca

















Evlilik için koşturmaca devam ediyor.. Evimizi geçen pazar taşıdık.. Taşınırken bizim binaya gelin geliyordu.. Kapı önünde davullar zurnalar.. Gözümden yaşlar düştü.. Çok duygulandım.. Biraz duygusalım galiba bu ara yada hep böyleydim de bunu 27 seneden sonra yeni yeni farkediyorum.. Davul zurna çalarken mutfak
penceresinden fotograflarını çektim.

Ev hala dağınık ama bataryalarımız, klozetimiz yenilendi. Duş yenilendi. Halılar perdeler.. Eşyalar derken yavaş yavaş tamamlayacağız evimizi...


Biraz yorulduk ama inşallah 1,5 ay sonra herşey mükemmel olacak..

Dayanmaya devam..:) Tatlı telaşlar bunlar..

16 Nisan 2009 Perşembe

sonunda..






Haftasonu ucos ile nişanlandık.. Tüm tanıdıklarımızı tanıştırdık.. Bu diğer blog konusu ama...
Nişandan onceki hafta sonunda istediğimiz rüyalarımızın dairesini tuttuk..
Şimdi missss gibi oluyor..



Daire C blok da yine bizim sitede ama yonu guney batı.. Bir gün taşınmak istediğimiz güney sahillerimize vee daha da güzeli memleketim balkanlara bakıyor... Evin penceresinden manzaraya bir bak!! Trakya'yı buralarda özlüyorum.. Neseli komik insandır trakyalı.. Konu bu değil dağılmayayım.. :)
Evimizin sahibi bizim şirketten yaşlı bir amca çok tonton onlar da (muacırmış) sağolsun bütün istediklerimizi yaptı şimdi mutfak dolapları takılıyor muhtemelen..

Aşkımla bu eve yerleşip kısmetse temmuzda evlilik hayatımızın ilk nefeslerini o evde almaya başlayacağız :-)Ve dee kısmetse kısa sürede daha çok kişi olarak nefes almaya başlayacağız..

Tabi ev konusunda takıntılı olan ben kendi evimiz olana dek burayı yuva belledim.. Çok huzurlu ve güzel bir hal alsın istiyorum..

---------------------------
Devamı gelecek kısmetse 2 haftaya o eve taşınıyorum ve size fırsat bulursam oralardan yazacağım...


Nişanlı ECOS dan selam.. :*

13 Nisan 2009 Pazartesi

Aşk Bu...

*** 11 Nisan 2009 ***

Canım sevgilim gözlerinin içine baktığımda heyecandan kalbim duracaktı.. Resimlerde de belli..

yaşamak seninle Ne güzel.. Bir ömür mutlu olalım..


ecos

26 Ocak 2009 Pazartesi

eski istanbul

Haftasonu Sultanahmet'te bol bol gezdik..
Eski İstanbul'un arnavut kaldırımlı sokaklarında temiz havayı içimize doldura doldura dolaştık... Ne kadar güzeldi. Annem ve ablamın gittiği Dede Efendi evini aradık, bulduk. İçeri bir girdik, Prof. Dr. Cengiz Eruzun'un semineri vardı. Eski binalar, restorasyon.. Tam da yerinde, ilgi alanımızı bulduk.. Hatta izmit bahçecik'teki o güzel villaların projesini de hocamız kendisi çizmiş.. Bizim de izmitte ev arayışımıza denk düştü. Apayrı bir sektörde çalışan ama sanata ilgili iki mühendise oldukça ilgi çekici geldi kısacası çok eğlendik.. :)
Çok güzel bir gün oldu, sahilden kumkapıya kadar rüzgar eşliğinde yürüdük.. Nostaljik banliyö trenimize binip yolumuza devam ettik..
He bir de, evimize, sofamızda sarılıp film izlerken bizi ısıtacak, yumuşacık bir battaniye aldık: harika olacak:)